2 Nisan 2012 Pazartesi

Bir Eğitimcinin Günlüğü

Evet OZTİZM!....
 Bugün seninle mücadele etmeye iki savaşçı daha katıldı..
Neyle savaşmaları gerektiğini bile henüz bilmeyen bu savaşçılar ve birbirinden şirin oğulları (ikizleri) beni ziyarete geldiler.Kapıdan içeri girdikleri andan itibaren odaya sessiz sorular dolmaya başladı.Bakışlarda  ,ki onların bile sormaya korktukları 'Neden?' soruları kolaylıkla okunabiliyordu.Göz göze her geldiğimizde aynı meraklı bakış, aynı korkak yürek..Annenin gözleri böylesine sorgularken, baba suskun..Sanki  konuya dahil olmadığını vurgulamak istercesine dışarıya bakıyıor.Sessiz bir isyan ve  inkar çabasında ağzunı bıçak açmıyor .Belli ki savaşmaya henüz hazır değil..
Doktordan gelmişler.Çocuklara Otizm tanısı konmuş.Otizm nedir ki? Neden? Nerde hata yaptık?.. onlar bu sorunun cevabını bugün öğrenmek zorundalar?
Anneyle konuşurken babanın cılız sesi tüm soruları bir anda savuşturup odanın tam ortasına, yüreklerimize kaya gibi oturdu! 'Şimdi ne olacak? ' Ne yapacağız Ece hanım?.(.Bu basit gibi görünen soru aslında o kadar ağır ki cevaplanmak için..!
Ah Dostlarım..Ah nasıl derim ki çocuğunuz anaokuluna bile kabul edilmeyebilir.İlköğretime başlamak için sıraya gireceksiniz.Sıra gelse dahi ( ki şansınız yaver giderse bu süreç hızlanır) Sonra bu konuya hakim  eğitmenlere rastlamayı dileyeceksiniz ..Hergün ve hergün.. Bundan sonra dualarınız onların bir adım daha öteye gitmeleri için, ellerinden tutacak iyi eğitmenlerle karşılaşmaları için olacak ..
Nasıl derim  ki kaynaştırma öğrencisi olmaları için kapı kapı dolaşacak, mücadele edeceksiniz sistemle, eksikliklerle..? Hatta göz ardı edilmişliklerle..
 Otizm'in bu kadar yakınındayken bir o kadar da öylesine uzağındalar ki!..
Bir eğitimci olarak onlara aklımla ,bilgimle  moral, destek vermeye çalışırken; Yüreğim öyle   aciz kaldıki  bugün..
Yazan:Ece Üçkardeşler

2 yorum:

  1. bunu paylaşman çok güzel olmuş,eline sağlık.

    YanıtlaSil
  2. İnsanların hisleri paylaştığımız tanımlardan çok daha önemli bence...

    YanıtlaSil